NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 1153 >>

التمتع وباب من أهدى وساق الهدي مع الناس

49- Temettu Haccı

 

أنبأ محمد بن عبد الله بن المبارك قال حدثنا حجين يعني بن المثنى بغدادي قال حدثنا الليث عن عقيل عن بن شهاب عن سالم بن عبد الله أن عبد الله بن عمر قال تمتع رسول الله صلى الله عليه وسلم في حجة الوداع بالعمرة إلى الحج وأهدى فساق معه الهدي من ذي الحليفة وبدأ رسول الله صلى الله عليه وسلم فأهل بالعمرة ثم أهل بالحج وتمتع الناس مع رسول الله صلى الله عليه وسلم بالعمرة إلى الحج فكان من الناس من أهدى فساق الهدي ومنهم من لم يهد فلما قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم مكة قال للناس من كان منكم أهدى فإنه لا يحل من شيء حرم منه حتى يقضي حجه ومن لم يكن أهدى فليطف بالبيت وبالصفا والمروة وليقصر وليحلل ثم ليهل بالحج ثم ليهدي ومن لم يجد هديا فليصم ثلاثة أيام في الحج وسبعة إذا رجع إلى أهله فطاف رسول الله صلى الله عليه وسلم حين قدم مكة فاستلم الركن أول شيء ثم خب ثلاثة أطواف من السبع ومشى أربعة أطواف ثم ركع حين قضى طوافه بالبيت عند المقام ركعتين ثم سلم فانصرف فأتى الصفا فطاف بالصفا والمروة سبعة أطواف ثم لم يحلل من شيء حرم منه ففعل مثل ما فعل رسول الله صلى الله عليه وسلم من أهدى وساق الهدي من الناس

 

[-: 3698 :-] Abdullah b. Ömer bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Veda haccında, umre ile (haccı birleştirerek) haccı temettü yaptı ve hedy kurbanı kesti. Kurbanlık deveyi Zul'I-Huleyfe'den beraberinde götürdü.

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) önce umre, sonra da hac için telbiye getirdi. Halk da Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber hac ve umreye niyet ederek temettü haccı yaptılar. Halktan bazıları hedy kurbanı almış ve göndermiş, bazıları da almamıştı. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke'ye varınca halka:

 

"Hedy kurbanı getiren kimse, haccını eda edinceye kadar kendisine haram olan hiç bir şeyi (kendisine) helal kılamaz. Getirmeyen ise, Kabe'yi tavaf etsin, Safa ile Merve arasında sa'y etsin ve saçını kısaltarak ihramdan çıksın! Daha sonra hac için telbiye getirerek kurban kessin! Hedy kurbanı bulamayan (kimse) hac esnasında üç, ailesi yanına döndüğü zaman da yedi gün oruç tutsun" buyurdu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke'ye gelince tavaf yaptı ve ilk olarak Rüknü selamladı, sonra yedi şavt'tan üçünü hızlı bir şekilde, diğer dört şavtı ise normal yürüyüşle yürüdü. Tavafı bitirdikten sonra Makam'ın yanında iki rekat namaz kılıp selam verdi ve Safa'ya gitti. Safa ile Merve arasında yedi şavt gidip geldi. Sonra hac vazifesini bitirinceye kadar (ihramiı olduğu için) kendisine haram kılınan hiç bir şeyi kendisine helal kılmadı. Bayram günü kurbanını kesti. Sonra (Mekke'ye) inip, Kabe'yi tavaf etti. Ondan sonra (ihrama girince) kendisine haram kılınan her şeyi kendisine helal kıldı. insanlardan, (yanında) hedy götürenler de Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yaptığı gibi yaptılar.

 

Mücteba: 5/151; Tuhfe: 6878

 

Diğer tahric: Buhari (1691), Müslim (1227), Ebu Davud (1805), Ahmed, Müsned (6247).

 

 

أنبأ عمرو بن علي قال ثنا يحيى بن سعيد قال أنبأ عبد الرحمن بن حرملة قال سمعت سعيد بن المسيب يقول حج علي وعثمان فلما كنا ببعض الطريق نهى عثمان عن التمتع قال إذا رأيتموه قد ارتحل فارتحلوا فلبى علي وأصحابه بالعمرة فلم ينهاهم عثمان قال علي ألم أخبر أنك تنهى عن التمتع قال بلى قال له علي ألم تسمع رسول الله صلى الله عليه وسلم تمتع قال بلى

 

[-: 3699 :-] Said b. el-Müseyyeb bildiriyor: Hz. Ali ve Hz. Osman hac ettiler. Yolun bir yerindeyken Hz. Osman temettü haccı yapılmasını yasakladı. Hz. Ali: ''Osman'ın yola çıktığını gördüğünüzde sizde yola çıkınız" deyip, kendisi ve arkadaşları umre için niyet ettiler. Hz. Osman onları böyle yapmaktan menetmedi. Hz. Ali: ''Senin temettü haccını yasakladığın bana haber verildi, doğru mu?" diye sorunca, Hz. Osman: ''Evet, doğru" karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. Ali:

 

''Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in temettü haccı yaptığını duymadın mı?" diye sordu. Hz. Osman buna da: ''Evet duydum" cevabını verdi.

 

3688'e bakın. - Mücteba: 5/152; Tuhfe: 10114

 

Diğer tahric: Buhari (1569), Müslim (1223), Ahmed, Müsned (402).

 

 

أنبأ قتيبة بن سعيد عن مالك عن بن شهاب عن محمد بن عبد الله بن الحارث بن نوفل بن الحارث بن عبد المطلب أنه حدثه أنه سمع سعد بن أبي وقاص والضحاك بن قيس عام حج معاوية بن أبي سفيان وهما يذكران التمتع بالعمرة إلى الحج فقال الضحاك لا يصنع ذلك إلا من جهل أمر الله فقال سعد بئس ما قلت يا بن أخي قال الضحاك فإنه عمر بن الخطاب نهى عن ذلك قال سعد قد صنعها رسول الله صلى الله عليه وسلم وصنعناها معه

 

[-: 3700 :-] Muhammed b. Abdillah b. el-Haris b. Nevfel b. Abdilmuttalib, Sa'd b. Ebi Vakkas'tan bildiriyor: Sa'd b. Ebi Vakkas ve Dahhak b. Kays, Muaviye b. Ebi Süfyan'ın haccettiği yıl, umreyle haccı bir arada yaparak temettü haccı yapmaktan bahsettiler. Dahhak:

 

"Bu işi Allah'ın emrini bilmeyenler yapar" deyince, Sa'd: "Ey yeğenim! Söylediğin şey çok kötü bir şeydir" dedi. Dahhak: "Ömer b. Hattab bu işi yasaklamıştı" deyince Sa'd şöyle cevap verdi:

 

"Hac ve umreyi bir arada Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'de yaptı biz de onunla beraber yaptık.''

 

Mücteba: 5/152; Tuhfe: 3928

 

Diğer tahric: Müslim (1225), Tirmizi (823), Ahmed, Müsned(1503), İbn Hibban (3923). 

 

 

أنبأ محمد بن المثنى ومحمد بن بشار واللفظ له قال حدثنا محمد قال حدثنا شعبة عن الحكم عن عمارة بن عمير عن إبراهيم بن أبي موسى أنه كان يفتي بالمتعة فقال له رجل رويدك ببعض فتياك فإنك لا تدري ما أحدث أمير المؤمنين من النسك بعد حتى لقيته فسألته فقال عمر قد علمت أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قد فعله ولكن كرهت أن يظلوا معرسين بهن في الأراك ثم يروحوا في الحج تقطر رؤوسهم

 

[-: 3701 :-] İbrahim b. Ebi Musa, babasından bildiriyor: Ebu Musa, temettü haccı yapılmasına fetva verirdi. Bir adam: "Bir fetvan hakkında biraz ağır ol. Müminlerin emirinin, daha sonra hac ve umre ibadetleri hakkında ihdas ettiği şeyi bilmiyorsun" dedi. Ben, Hz. Ömer'i bulup konuyu sorunca, "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) böyle bir şey yaptığını biliyorum; ama halkın "Erak" denilen yerde hanımlarıyla beraber olduktarı sonra saçlarından sular damlayarak hacca gitmelerini hoş bulmuyorum" diye cevap verdi.

 

Mücteba: 5/152; Tuhfe: 10584

 

Diğer tahric: Müslim (1222), İbn Mace (2979), Ahmed, Müsned (342).

 

 

أنبأ محمد بن علي بن الحسن بن شقيق قال أبي أنبأ قال أنبأ أبو حمزة وهو السكري عن مطرف يعني بن طريف عن سلمة بن كهيل عن طاوس عن بن عباس قال سمعت عمر يقول والله إني لأنهاكم عن المتعة وإنها لفي كتاب الله ولقد فعلها رسول الله صلى الله عليه وسلم يعني العمرة في الحج

 

[-: 3702 :-] Hz. Ömer der ki: ''Valiahi size temettü haccı yapmayı yasaklıyorum. Halbuki Allah'm Kitabında (temettü haccı yapılabileceği) mevcuttur. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de umreyle haccı bir arada yapmıştır."

 

Mücteba: 5/153; Tuhfe: 10502

 

 

أنبأ عبد الله بن محمد بن عبد الرحمن الزهري قال حدثنا سفيان يعني بن عيينة عن هشام بن حجير عن طاوس قال قال معاوية لابن عباس أعلمت أني قصرت من رأس النبي صلى الله عليه وسلم عند المروة قال لا يقول بن عباس هذا على معاوية أن ينهى الناس عن المتعة وقد تمتع النبي صلى الله عليه وسلم

 

[-: 3703 :-] Tavus bildiriyor: Muaviye, ibn Abbas'a: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in saçlarını Merve'de kısalttığımı biliyor muydun?" diye sorunca ibn Abbas:

 

"Hayır!" dedi. ibn Abbas der ki: "Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) temettü yaptığı halde bu Muaviye insanları temettu'dan nehyediyor.,,

 

3967'de muhtasar olarak gelecektir. - Mücteba: 5/153; Tuhfe: 5762,11423

 

Diğer tahric: Tirmizi (822), Ahmed, Müsned (2664).

 

 

أنبأ محمد بن المثنى أبو موسى الزمن عن عبد الرحمن يعني بن مهدي قال حدثنا سفيان يعني بن سعيد عن قيس عن طارق بن شهاب عن أبي موسى قال قدمت على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو بالبطحاء فقال بما أهللت قلت أهللت بإهلال النبي صلى الله عليه وسلم قال هل سقت من هدي قلت لا قال طف بالبيت وبالصفا وبالمروة ثم حل فطفت بالبيت وبالصفا والمروة ثم أتيت امرأة من قومي فمشطتني وغسلت رأسي فكنت أفتي الناس بذلك في إمارة أبي بكر وإمارة عمر فإني لقائم بالموسم إذ جاءني رجل فقال إنك لا تدري ما أحدث أمير المؤمنين في شأن النسك قلت يا أيها الناس من كنا أفتيناه بشيء فليتئد فإن أمير المؤمنين قادم عليكم فأتموا به فلما قدم قلت يا أمير المؤمنين ما هذا الذي أحدثت في شأن النسك قال إن نأخذ بكتاب الله فإن الله قال وأتموا الحج والعمرة لله وإن نأخذ بسنة نبينا فإن النبي صلى الله عليه وسلم لم يحل حتى نحر الهدي

 

[-: 3704 :-] Ebu Musa der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Batha'da mola vermişken yanına geldim. "Neye niyet ettin?" diye sorunca: "Peygamberimizin (s.a.v.) niyet ettiğine niyet ettim" dedim. "Kurban edindin mi?" diye sorunca: "Hayır!" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) :

 

"Kabe'yi tavaf et, Safa ile Merve arasında sa'y et, sonra ihramdan çık" buyurdu. Kabe'yi tavaf ettim. Safa ile Merve arasında sa'y ettim, sonra kabilemden bir kadına geldim. Saçlarımı taradı ve başımı yıkadı. Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer'in hilafetleri döneminde insanlara da bu yönde fetva veriyordum. Hac mevsiminde hac için hazırlıklarımı yaparken adamın biri gelip dedi ki:

 

"Hac ibadetleri konusunda müminlerin emirinin yeni fetvalarını bilmiyorsun!" Bunun üzerine dedim ki: "Ey insanlar! Her kim'e bir konuda fetva vermişsem onu bıraksın. işte müminlerin emiri size geliyor ona uyun!" Geldiği zaman da dedim ki: "Ey müminlerin emiri! hac ibadetleri konusunda senin yeni fetvan ne?"  Dedi ki:

 

"Eğer Yüce Allah'ın Kitab'ına uyacaksak O şöyle buyurur: «Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın ... » (Bakara 196) Eğer Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sünnetine göre davranacaksak da Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) kurban kesmeden ihramdan çıkmazdı."

 

3708'de gelecektir. - Mücteba: 5/154; Tuhfe: 9008

 

Diğer tahric: Buhari (1559, 1565, 1724, 1795, 4346, 4397), Müslim 1221 (154, 155, 156), Ahmed, Müsned (273).

 

 

أخبرني إبراهيم بن يعقوب الجوزجاني قال حدثنا عثمان بن عمر يعني بن فارس بصري قال حدثنا إسماعيل بن مسلم عن محمد بن واسع عن مطرف يعني بن عبد الله بن الشخير قال قال لي عمران بن حصين إن رسول الله صلى الله عليه وسلم قد تمتع وتمتعنا معه قال فيها قائل برأيه

 

[-: 3705 :-] Mutarrif b. Abdillah b. eş-Şihhir, imran b. Husayn'ın şöyle dediğini nakleder: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) temettu haccı yaptı, biz de onunla beraber temettu haccı yaptık. Ancak bir kişi var ki kendi görüşünü uygulamaktadır."

 

Mücteba: 5/155; Tuhfe: 10853

 

Diğer tahric: Buhari (1517, 4518), Müslim 1226 (165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173), İbn Mace (2978). Ahmed, Müsned (19833), İbn Hibbiin (3937, 3938).